farklı olan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

farklı olan



"farklı olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
farklı olan differential s.
farklı olan unconform [obsolete] s.

"farklı olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 213 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çevresinden farklı renkte olan ince çizgi streak i.
asıl işten farklı ikinci bir gelir kaynağı olan iş sideline i.
bir karakterin ortaya çıkmasından sorumlu olan farklı genler arasında baskılayıcı etkilerin olması durumu epistatic i.
istekleri, düşünceleri farklı olan kişi veya topluluklardan her biri party i.
birden fazla farklı dilde uzman olan kişi hyperpolyglot i.
bir müzisyenin mevcut kayıtlarından farklı olan eski kayıtları back catalogue i.
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse factotum [dated] i.
ebeveynleri farklı etnik kökenlere sahip olan kimse mestino i.
anne ve babası farklı ırklardan olan kimse mixed race i.
çok sayıda farklı işi olan kimse both-hands i.
anne ve babası farklı ırklardan olan kimse miscegenate i.
kendini oluşturan şeyden farklı özellikleri olan şey chip i.
ebeveynlerinden farklı nitelikleri olan çocuk chip i.
aynı kategorideki diğerlerinden farklı olan şey odd bod i.
dönüş yeri ilk çıkış yerinden farklı olan bir gidiş dönüş bileti open-jaw i.
farklı sistem veya sınıfa mensup olup biri ile benzer pozisyona sahip olan kimse opposite number i.
(pul koleksiyonculuğunda) değerleri ve tasarımları farklı olan posta pulu çifti se tenant i.
(pul koleksiyonculuğunda) değerleri ve tasarımları farklı olan posta pulu çifti setenant i.
farklı bir oluşumun kuklası olan siyasi oluşum subsatellite i.
kenarı gövde renginden farklı renkte olan (kuş tüyü) laced s.
üç farklı faaliyet alanında uzman olan triple-threat s.
aynı etkinliğin üç farklı aşamasında uzman olan triple-threat s.
genetik olarak farklı olan allogenic s.
iki farklı kullanımı olan ancipitis usus s.
farklı özellikleri olan apart s.
heyecan yaratacak derecede farklı olan kicky s.
farklı şekilleri olan variformed s.
birbirine karşıt iki farklı fikirde olan bipolar s.
(on altıncı yüzyıl giyimi) altındaki farklı renkteki kumaşları gösteren kesikleri olan blistered s.
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan heterogeneous s.
farklı ilişkileri olan heterologous s.
farklı unsurları olan heterologous s.
doğası farklı olan heteroousian s.
temel özellikleri farklı olan heterousian s.
doğası farklı olan heterousian s.
birçok farklı kullanıma uygun olan mixed-use s.
normalden farklı olan off-colour s.
normalden farklı olan off-color s.
tümüyle farklı olan opposite s.
farklı türde olan distant s.
(alfabe çözümünde) normal dil kalıplarından farklı olan incoherent s.
çok sayıda farklı kaynağı olan polygenetic s.
farklı biçimlerde olan polytypic s.
farklı formda olan polytypic s.
farklı bir bölgeye ait olan outland s.
farklı bir gruba ait olan outland s.
(pul koleksiyonculuğunda) değerleri ve tasarımları farklı olan posta pulu çiftine ilişkin se tenant s.
(armacılıkta/mızrak) farklı renkte oku ve başlığı olan shafted s.
Phrases
diğerlerinden farklı bir yönü olan with a difference expr.
Colloquial
iki farklı demografik gruba ait olan kimse twofer i.
diğerlerinden farklı olan kadın nawalt (not all women are like that) expr.
farklı olan ne? what's the difference expr.
Idioms
önceki durumdan tamamen farklı olan özel durum new ballgame i.
bir meseleye karşı olan iki farklı yaklaşım two sides of a shield i.
tamamen birbirinden farklı olan as alike as chalk and cheese s.
görüşleri/değerleri/inançları farklı olan out of step expr.
görüşleri/değerleri/inançları (birinden/bir şeyden) farklı olan out of sync (with someone or something) expr.
Trade/Economic
bazı ingiliz kolonilerinde kullanılan ve ingiliz para birimi sisteminden farklı olan değer ve işaretler currency i.
Law
farklı kişilere ait olan malların birleştirilmesi commixtion [scotland] i.
farklı kişilere ait olan katı veya sıvı haldeki taşınır malların birbirine katılması commixture i.
farklı milletlerden olan kimseler arasında adaleti sağlamak için yerli ve yabancı hakimlerden oluşan (mahkeme) mixed s.
farklı kimseler veya organlarca belirlenebilir görüşlere veya hususlara sahip olan mixed s.
farklı kimseler veya organlarca tayin edilebilir görüşlere veya hususlara sahip olan mixed s.
farklı kimseler veya organlarca saptanabilir görüşlere veya hususlara sahip olan mixed s.
Politics
(askeri gücü daha fazla olan ülke) farklı ülkenin hükümet yetkilisini aşağılamak rice f.
Industry
birçok farklı türün karışımı olan tüketim maddesi (çay, tütün) mixture i.
Tourism
‎kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu open-jaw ticket i.
kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu open-jaw i.
Technical
naylon-polyester ve polipropilen gibi sentetik malzemelerden yapılmış farklı kumaş yapıları olan bir askı web sling i.
bir veya daha fazla farklı bileşikle metamerik olan kimyasal bileşik metamer i.
yükleri farklı olup diğer özellikler bakımından aynı olan bir grup temel parçacık multiplet i.
farklı aralıklı delik sıraları olan dairesel plaka index plate i.
özgül ağırlıkları farklı olan sıvıları veya sıvılardan katıları ayırmaya yarayan cihaz separator i.
bir ekseninin her iki ucunda farklı formlara sahip olan (kristal) hemimorphic s.
Computer
kullanıcı girişlerinin farklı etkilere sahip olduğu ayrı modları olan modal s.
kullanıcı girişlerinin farklı etkilere sahip olduğu ayrı modlara sahip olan modal s.
Electric
farklı iletkenlik seviyeleri olan (iletkenler) asymmetric s.
farklı iletkenlik seviyeleri olan (iletkenler) asymmetrical s.
Textile
farklı lif, boyut veya bükümü olan farklı ipliklerden üretilmiş (katlı iplik) combination s.
(örgü) oluşturan ipleri farklı renklerde olan plaited s.
Railway
yüksekliği birbirinden farklı olan önceden belirlenmiş iki nokta arasındaki hattın uzunluğunu artırarak demiryolundaki eğimi düşürme development i.
Marine
aynı düzlemde farklı çaplarda iki kasnağı olan palanga makarası thick-and-thin block i.
aynı düzlemde farklı çaplarda iki kasnağı olan palanga makarası fiddle block i.
öncekiyle 180 derece farklı yönde olan (seyir, rota) reciprocal s.
Medical
nükleozidlerden yapısal olarak farklı olan antiviral maddeler grubu non-nucleoside analog i.
aynı kimyasal formülü olan fakat farklı topolojik yapıları olan molekül grubu topoisomer i.
Psychology
farklı duyular arasında olan (etkileşim) intermodal s.
Optics
göze aynı görünüp farklı spektral bileşimlere sahip olan iki renk metamerism i.
Printing
(kağıt, karton) farklı renkte veya yapıda iki yüzeyi olan duplex s.
Math
imajiner kısmı sıfırdan farklı olan karmaşık sayı imaginary i.
en az bir değişkeni sıfırdan farklı olan nontrivial s.
farklı açılarda olup tepe ve yan uzunlukları eşit olan coterminal s.
Geometry
öklid uzayında eğrilik ve burulma fonksiyonları sıfırdan farklı olan eğri twisted curve i.
Logic
birbirinden farklı olan iki varlık arasındaki ilişki diversity i.
Statistics
tahmin edilen miktar veya parametreden farklı bir beklenen değeri olan biased s.
Physics
tılsım özelliği sıfırdan farklı olan (kuark) charmed i.
atom ve kütle sayısı aynı, enerji düzeyleri ve yarı ömürleri farklı olan birden fazla nüklit arasındaki ilişki isomerism i.
şeffaf bir ortam içerisinde genelde basınç ve sıcaklık farkları sebebiyle meydana gelen ve ortamdaki diğer bölgelerden kırılma indisi farklı olan kısımlar veya şeritler schlieren i.
(atom) proton sayısı bir farklı olan betatopic s.
Chemistry
aynı kimyasal bileşimde olup atomlar arası bağlantı yapıları farklı olan moleküller isomers i.
dört farklı atomu veya ona bağlı yapısal grubu olan bir karbon atomuna ait veya ilgili asymmetric s.
dört farklı atomu veya ona bağlı yapısal grubu olan bir karbon atomuna ait veya ilgili asymmetrical s.
benzer türden farklı grup, radikal veya iyonla karakterize olan (kimyasal bileşik) mixed s.
farklı büyüklükte partikülleri olan (sol kolloid sistemi) polydisperse s.
Biology
mutant olmayan eşdeğerinden farklı işlevi olan mutant gen neomorph i.
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi trichoblast i.
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi idioblast i.
farklı türlerden türemiş iki veya daha fazla tam kromozom seti olan organizma allopolyploid i.
farklı şekillerde yaprakları olan heterophyllous i.
her iki ebeveynden de tamamen farklı olan bir yavru oluşumu xenogeny i.
iki farklı ırkın karışımı olan hayvan veya bitki half-breed i.
genetik olarak farklı iki veya daha fazla çekirdeği olan hücre heterokaryon i.
farklı türden olan organizma heterospecific i.
farklı gruptan olan organizma heterospecific i.
bir türün kendi aralarında üreyen organizmalarından oluşup diğer popülasyonlardan morfolojik veya davranışsal olarak farklı olan melezlenebilir yerel popülasyon morph i.
(insan) genetik olarak farklı olan iki hücre dizisi içeren iki farklı embriyodan gelişme chimerism i.
ortak bir atanın dna'sından türeyerek farklı organizmalardakilerle akraba olan homolog gen orthologue i.
farklı türlerden türemiş iki veya daha fazla tam kromozom seti olan allopolyploid s.
aynı işleve sahip fakat farklı evrimsel kökenleri olan analogous s.
aynı işlevi gören ancak farklı evrim kökenli olan analogous s.
farklı bir renk veya biçimde kenara sahip olan marginate s.
farklı bir kenarı olan marginated s.
farklı bir ucu olan marginated s.
iki farklı gameti olan heterogametic s.
farklı gelişim evrelerinde farklı şekilde olan heteromorphic s.
koloninin diğer üyelerinden farklı şekillerde olan heteromorphic s.
koloninin diğer üyelerinden farklı şekillerde olan heteromorphous s.
evrimsel kökeni benzer olup işlevi farklı olan homologic s.
yapı ve evrimsel kökeni benzer olup işlevi farklı olan homologous s.
farklı ataları olan polygenous s.
farklı şekillerde olan polyplastic s.
birkaç özelliği farklı olan (ikiz) discordant s.
Marine Biology
at nalı yengeçgillerinden farklı olan gerçek eklembacaklı kabuklular neocarida i.
bir ucunda üç farklı çıkıntısı olan uzun sünger iğnesi triaene i.
atasından farklı olan zooit allozooid i.
her iki ucunda üç farklı ışını olan sünger dikeni amphitriaene i.
Zoology
bir hayvanın gövdesinden farklı renkte olan kuyruk ucu tag i.
farklı parçalı bacağı olan bir kın kanatlılar şubesi heteromera i.
farklı türden dişleri olan (memeliler) heterodont s.
iki farklı tür dişisi olan heterogonous s.
Botanic
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan triandria cinsi bitki triander i.
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan bir bitki cinsi triandria i.
komşu olup birbirinden farklı olan bitki grubu alterne i.
farklı eksenlerde farklı boyutlarda olan çiçek/bitki anisotropy i.
yeşilden farklı renkte olan protoplazmik granül chromoplastid i.
farklı uzunluklarda çiftler halinde bulunan dört erkek organına sahip çiçekleri olan bir bitki sınıfı didynamia i.
erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan çiçekler separated flowers i.
tek bir bitkide erkek, dişi ve erdişi olmak üzere üç farklı organı olan triecious s.
tek bir bitkide erkek, dişi ve erdişi olmak üzere üç farklı organı olan trioecious s.
çiçekliğinde aynı anda üç farklı seks organı (erkek, dişi ve erdişi) olan trigamous s.
yaprakları farklı şekillerde olan anisophyllous s.
yaprakları farklı şekillerde olan heterophyllous s.
(yaprak, çiçek) üst ve alt yüzeyleri birbirinden farklı olan bifacial s.
farklı yönde sarmalları olan heterodromous s.
aynı bitkinin aynı dalında veya farklı dallarında erkek ve dişi organı olan heteroecious s.
çiçekliğinde iki farklı türden çiçeği olan heterogamous s.
aynı bitkide farklı şekillerde eşey hücreleri olan heteroicous s.
arkegonları ve anteridyumları farklı dallarında olan (bitki) monoicous s.
orta damarının bir tarafındaki parçası diğer taraftakinden farklı boyut veya şekilde olan (yaprak) oblique s.
erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan (bitkiler) diclinous s.
aynı sapın farklı yerlerinde erkek ve dişi üreme organı olan parecious s.
yedi farklı şekilde katlanmış olan septifarious s.
Forestry
farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman) complacent i.
Social Sciences
bir toplumda dilleri farklı olan insanların anlaşabilmesi için doğmuş iki dilin karışımından oluşan basitleştirilmiş dil pidgin i.
etnik kökeni farklı ülke olan amerikalı hyphenated american i.
toplumun diğer bölümünden tamamen farklı olan sosyokültürel kalıplar counter-culture i.
sosyokültürel özellikleri toplumun kalanından farklı olan grup counter-culture i.
Education
farklı akademik programlardan olan aynı sınıf veya yaştaki öğrencilerin öğretmenden danışmanlık almak için bir araya getirildikleri sınıf home room i.
Literature
koro şarkı sözlerinde her biri farklı yapıda olan kıta grubu pericope i.
Linguistics
aynı biçimde söylenen ancak farklı anlamları olan heteronym i.
aynı gibi görünen ancak farklı anlamları olan ayrı dillerdeki iki kelime false friend i.
urduca'ya yakın olup hintçe'den çok az farklı olan bir konuşma biçimi hindostani i.
okunuşu aynı olup anlamı, türetimi veya yazılışı farklı olan kelimelerden her biri homonym i.
farklı bölgelerde var olan edebi form cosmopolite i.
etimolojik yönden ilişkili olup dizimsel kullanımları farklı olan kelimeler arasındaki ilişki paronymy i.
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan heterogeneous s.
farklı isimler olup birbiriyle ilişkisi olan heteronymous s.
(kelime) farklı anlamları olan loaded s.
History
tarihin resmi veya yaygın kayıtlarından farklı olan ve gerçek versiyon olduğu iddia edilen şekli secret history i.
tarihin resmi veya yaygın kayıtlarından farklı olan ve gerçek versiyon olduğu iddia edilen şekli shadow history i.
Philosophy
gözlemciden farklı olan şeylerin tümü outness i.
farklı felsefelere göre dünyanın zihinle olan ilişkisine ait veya ilgili immanent s.
Geography
göl veya nehir suyundan etkilenip kıyılardakinden farklı bir doğa ve bitki örtüsü olan toprak sınırını belirten çizgi high-water mark i.
Geology
birbirinden farklı jeolojik dönemlerde olan diachronous s.
farklı özelliği olan differential s.
Sport
sahipleri farklı olan iki at arasında düzenlenen ve kuralların at sahipleri tarafından belirlendiği yarış match i.
Card
(pokerde) başlangıç elinde farklı kağıt türlerinden olan papaz ve kıza sahip olma mixed marriage i.
Music
popüler bir şarkının diğer kısımlarından farklı olan orta kısmı release i.
farklı enstrümanlar veya seslerin kullanıldığı bölümleri olan müzik bestesi score i.
farklı tonlara geçişleri olan through-composed s.
farklı perdelerde alternatif tonları olan blind s.
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan durchkomponiert s.
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan durchkomponirt s.
(eser) farklı kafiyeleri olan polyrhythmic s.
(müziğin farklı bölümlerinde) eş zamanlı birden fazla ritmi olan polyrhythmic s.
Printery
aynı ad ve yüze sahip olup farklı boyutlarda olan baskı türleri type series i.
aynı ad ve yüze sahip olup farklı boyutlarda olan baskı türleri series i.
Archaic
anne ve babası farklı ırklardan olan kimse miscegen i.
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan heterogene s.
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan heterogeneal s.
Ornithology
kuşun katlanan kanatlarındaki ve sırtındaki özellikle tüylerin geri kalanından farklı renkte olan tüylerine verilen ad mantle i.
başı ve kanatları gövdesinden farklı renkte olan küçük bir italyan güvercini ırkı modena i.
farklı bölgelerde çeşitli alt türleri olan ekin kargası crow [uk] i.
vücudun geri kalanından farklı renkte bacakları olan (kuş) membered s.
boynundaki tüyleri belirgin ve farklı renkte olan scapulated s.
Entomology
kanatlarında içinde farklı renkte iki nokta bulunan göz benzeri bir benek olan (kelebek) bipupillate s.
iki farklı tür dişisi olan (karınca, arı, sinek) heterogynous s.
Modern Slang
birkaç farklı türün kombinasyonu olan ve afrika perküsyon ve ezgilerini içeren afrika'da popülerleşmiş bir müzik türü afrobeat i.
başkasından olmuş gibi tipi kardeşlerinden farklı olan çocuk affair child i.
tipik hipsterlardan farklı olan hipster alt-hipster i.
alışılmışın dışında farklı bir görünümü ve yaşam tarzı olan kimse alterno (alternative) i.
boyu kendisininkinden farklı olan kişileri çekici bulma anasteemaphilia i.
Anthropology
farklı ataları olan polygenous s.